
Osmanlı İmparatorluğunda resmiyet kazandırılmak-belgelendirilmek istenen işlemleri kadılar veya naipler (kadıların görevlendirdikleri kişiler) yaparlardı. Bu işlemlerde İslami hukuk kuralları- şer’i ahkam- uygulanırdı.
Osmanlı İmparatorluğunda batılılaşma hareketlerinin başlaması, 1893 Gülhane Hattı Hümayunu’nun okunması Fransız Ticaret kanununun iktisabi suretiyle 1849 da Kara Ticaret kanunu, 1863 tarihinde ise Deniz Ticaret Kanunu yürürlüğe girmiş, 1860 tarihinde ise Ticaret mahkemeleri kurulmuştur. O tarihlere kadar kadı ve naipleri tarafından yürütülmekte olan hukuki işlemlerin belgelendirilmesi işlerine yeni bir düzen getirilmesi düşünülmüş ve 1868 yılında yürürlüğe giren Ticaret ve Deavi Kalemi Nizamnamesi ile ticari işlemlerin belgelendirilmesi işlemlerinin islahı yoluna gidilmiş ve bu konuda yetkili merci belirlenmiştir. Bu nizamname ile ticari sözleşme, kefaletname, vekaletname, protesto vesair evrakın düzenlenmesi ile Deavi Kalemi görevlendirilmiştir. Bu ülkemizde Noterlik müessesesinin kurulmasının başlangıcı olarak kabul edilir.

Toplumsal hayatın gerekleri bu konuda yeni gereksinmeleri ortaya çıkarınca 1879 yılında Fransız Noterlik Kanunu esas alınarak “Mukavelat Muharrirleri Nizamnamesi” yürürlüğe konulmuş, böylece görevlilerinin Adliye Nezareti tarafından imtihan sonucu atandığı ayrı bir birim, düzenleme, onaylama ve belgeleme işleri ile görevlendirilmiştir.
Noterlik Müessesesinin nüvesini teşkil eden bu nizamname 15 Ekim 1913 tarihinde “Katibi Adil Kanunu Müvakkatı”nın yürürlüğe girmesine kadar 34 yıl yürürlükte kalmıştır.
Cumhuriyetin ilanından sonra adli reformla 1926 yılında başlanmış, 1938 yılında İsviçre Neuchatel ve Kantonları ile Avusturya Noterlik Kanunlarından yararlanarak 3456 sayılı Noterlik Kanunu çıkarılmıştır.
5 Mayıs 1972’de yürürlüğe giren 1512 sayılı Kanun ile Noterlik mesleği son şeklini almıştır.

1512 Sayılı Noterlik Kanunu 18/01/1972 tarihinde T.B.M.M.’de kabul edilerek 05/02/1972 tarihli resmi gazetede ilan edilip, 05/05/1972 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 27 yıllık bir geçmişi vardır. 1512 sayılı Noterlik Kanunu çıkış zamanına göre çağımızın en iyi, en ileri, memleketimizin ihtiyaçlarına ve şartlarına en uygun kanunlardan birisi olduğu yaptığımız araştırmalardan anlaşılmaktadır. Noterliği bir meslek ve kariyer haline getirmiştir. Noterlik Türkiye’nin en itibarlı ve güvenilir mesleği haline gelmiştir. Hizmeti geçen, kanunu hazırlayan bütün ilgililere burada teşekkürlerimizi ve minnetlerimizi sunmayı bir görev biliriz.
Bu süre zarfında Noterlik Kanununda birkaç değişiklik dışında önemli değişiklik yapılmamıştır. 1512 sayılı Noterlik Kanununda 19/02/1980 tarih ve 2258 kanun nosu ile keza 14/02/1984 tarih 2980 kanun nosu ile ve nihayet 16/11/1989 tarih ve 3588 kanun nosu ile, üç defa değişiklik yapılmıştır. 1972 yılında 372 kişi olan Noter adedi, bugün 1192 kişiye ulaşmıştır.
27 yıllık bu süre içinde Türkiye Noterleri büyük deneyim kazanmışlardır. Bu arada gerek Latin Noterler Birliği ve gerekse Avrupa Noterleri ile bir çok kurulda ve konuda temasta bulunmuşlardır. Bugün Latin Noterler Birliği İcra Komitesinde bir, Daimi Konseyinde de bir üyemiz bulunmaktadır. Avrupa Birliğine girmek için yoğun talebimiz olan bu dönemde Noterlik Kanununda Avrupa standartlarına uyum sağlamak için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
1512 sayılı Kanunun 27 yıllık bir uygulaması bulunmaktadır. 1972 yılında 372 olan Noter sayısı bugün 1192 ye Noter Odası sayısı da 17 ye ulaşmıştır.