Dünyamız artık ülke sınırlarından arınarak globalleşen, insanların birbirleriyle iletişimlerinin önündeki bariyerlerin yıkıldığı, toplumsal farklılıkların artık yok olmaya başladığı bir yer haline gelmiştir. Bu globalleşen ortamda ise toplumlar arasında ve kişiler arasında kurulacak etkileşime verilen önem de giderek artmıştır. Farklı dillerden, farklı kültürlerden birçok insanı bir araya getiren pek çok etken mevcuttur. Bunlar sosyal medya platformları, TV, radyo, gazete ve dergi gibi medya ögeleri, dünyada çok satanlar arasına giren popüler edebiyat ögeleri ve hatta eğitim kurumları olarak sıralanabilir. Bu tür ögelere dünya çapında herkesin ulaşabiliyor olması ise onları daha da iletişime açık hale getirmektedir. Ancak bu noktada karşımıza bir zorluk çıkabilmektedir. Bu zorluk her insanın her dili bilemeyecek oluşudur. Bu durumda ise başvurulacak ilk çare çeviri olacaktır. Çeviri farklı dillerden, farklı kültürlerden insanları ve toplumları bir araya getiren, aralarındaki iletişimin ve etkileşimin sağlıklı bir şekilde kurulmasını sağlayan, bir nevi farklı kültürlerden, farklı dillerden insanlar ve toplumlar arasında köprü görevi gören, onları birleştiren bir olgudur. Çeviriye ülkemiz penceresinden baktığımızda ise karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır: Ülkemizde en çok çevrilen dil İngilizce olmuştur. Peki bu durumun perde arkasında neler vardır? Gelin birlikte bu durumu ayrıntılarıyla inceleyelim.
ÜLKEMİZDE EN ÇOK ÇEVRİLEN DİLİN İNGİLİZCE OLMASININ ETKENLERİ
- İngilizce birçok alanda evrensel olarak kullanılan bir dildir: İngilizce halihazırda birçok alanda evrensel olarak kullanılan bir dildir. Tıptan biyolojiye, mühendislikten psikolojiye pek çok alanda akademik düzeyde uluslararası yayınlar yapmak ve hatta bu alanlarda öğrenim görmek için bile İngilizce biliyor ve İngilizceyi etkili bir şekilde kullanabiliyor olmak önemli bir gerekliliktir. Bugün bilime katkı sağlayabilmek, bilim alanında elde edilen bilgileri ve verileri tüm dünyayla paylaşabilmek için İngilizceye başvurmak bir gereklilik haline gelmiştir. Bu durum ülkemizi de doğal olarak doğrudan etkilemiştir.
- İngilizce dünyada en çok konuşulan dillerden biridir: Günümüzde İngilizce dünyada en çok konuşulan dillerden biri olmuştur. Büyük Britanya geniş topraklara hükmetmesi nedeniyle “üzerinde güneş batmayan ülke” olarak anılmaktadır. Bu durum da İngilizceyi pek çok ülkede faal olarak konuşulan bir dil haline getirmektedir. Farklı birçok coğrafyada İngilizce anadil olarak konuşulmaktadır. Diğer birçoğunda ise ikinci dil olarak yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bunun sonucunda da İngilizce yaygın bir dil haline gelmektedir. Bu durum ülkemizi dış bağlantılar açısından etkiler ve ülkemizde en çok çevrilen dil İngilizce haline gelir.
- İngilizcenin ülkemizle tarihsel olarak yoğun bağları vardır: İngilizlerle ilk diplomatik ilişkilerimiz Sultan III. Murat dönemine kadar gitmektedir. İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in Sultan III. Murat’ın eşi Safiye Sultan’a hediye olarak görkemli bir araba gönderdiği tarihçiler tarafından bize aktarılmaktadır. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde devlet adamlarının izledikleri politikalar sonucu İngiliz hükümeti ile olan ilişkilerimiz katlanarak artmış, eskiye nazaran daha da yoğunlaşmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun fiilen yıkıldığı ve işgale uğradığı dönemlerde Müslüman ve gayrimüslim Osmanlı halkı yoğun olarak İngilizce öğrenmeye başlamıştır. Cumhuriyet döneminde ise özellikle 1940’lı yıllardan itibaren Amerika ile ittifak kurulması da bu yakınlığa katkı sağlamıştır.
- Günümüzde İngilizce iş dünyasında en sık kullanılan dildir: Günümüzde iş dünyasında yoğun olarak İngilizce kullanılmaktadır. Mevcut birçok şirket yabancı kaynaklı olduğu için İngilizceyi yoğun olarak kullanmak durumundadırlar. Bu şirketler ithalat veya ihracat yaptıkları, farklı herhangi bir şekilde iş yaptıkları diğer yabancı şirketlerle ya da kendi merkezleriyle iletişim kurabilmek adına İngilizce yazışmalar ya da görüşmeler yapmak zorundadırlar. Bu nedenle de genellikle İngilizce bilen personel yoğun olarak tercih edilmektedir. Bu şart sağlanamadığında ya da iletişimin kurulmasında mevcut İngilizce bilen personel yeterli olmadığında ilk yardımı istenecek kişi bir çevirmen olacaktır.