Yazıda neler var?
Araştırmacılar yabancı bir dil öğrenmenin beyne faydaları olduğunu ve bir çok insanın bu sayede yaygın hastalıklardan korunduğunu keşfetti.
Dil öğrenmenin halihazırda birçok sebebi vardır. Bu sebepler kariyerinizde ilerlemek olabilir, yabancı ülkeleri ziyaret etmek olabilir, kültürel bilginizi geliştirmek olabilir, ya da sevdiğiniz bir sanatçının şarkılarını anlamak dahi olabilir. Ancak yabancı dil öğrenmenin hiç tahmin etmediğiniz faydaları da bulunmaktadır.
Araştırmacılara göre, hiç bilmediğiniz bir dili anlamaya çalışmak, beyninizin yapabileceği en büyük egzersizlerden biri. Bu nedenle yabancı bir dil öğrenmek, zekayı ve hafızayı geliştirmek için yapabileceğiniz en etkili şeylerden biri.
Yabancı Bir Dil Öğrenmenin Genç Beyinlere Etkisi
Önceleri insanlar, bir çocuğun iki farklı dil kullanılan bir evde büyümesinin sakıncalı olduğunu düşünürlerdi. Bunun nedeni ise çocuğun iki farklı dil konuşulması nedeniyle kafasının karışacağı, beyninin daha yavaş çalışacağı, akademik hayatında başarısız olacağı yönündeki kaygılardır.
Hatta bir çok insan iki farklı dil konuşulan bir evde yetişen bir çocuğun şizofren olma ya da çift kişilikli olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünürdü. Ancak şimdi anlıyoruz ki durum hiç de öyle değil, hatta tam tersi!
Çocuklar özellikle yabancı dilleri, yetişkinlere göre, çok daha kolayca anlayabiliyor ve öğrenebiliyorlar. Bunun nedeni ise çocuklarda nöroplastisite yüksek olması olarak gösteriliyor. Daha açıkça söylemek gerekirse çocukların beyinleri yetişkinlere göre yepyeni ve kapasitesi gerçekten çok yüksek. Bazı araştırmalar çift dil öğrenmenin çocukluğun belirli bir döneminde sıkıntı çıkarabilme ihtimali olduğunu söylüyor. Ancak bu bulgulara göre durum geçici olarak görülüyor. Yani kalıcı olarak hiç bir problem yaşanmıyor.
Çift dil öğrenen çocukların beyinlerindeki etkiler ise şaşırtıcı derecede erken fark ediliyor. Özellikle kaybolan şeyleri bulma, farkları ortaya çıkarma ya da hafıza oyunlarında çift dil ile büyümüş çocuklar tek dilli bir evde büyümüş çocuklara göre çok daha başarılı oluyorlar.
Yabancı Bir Dil Öğrenmenin Yetişkin Beyinlere Etkisi
“Yabancı diller hakkında bilgisi olmayan insanlar kendi dillerinin de farkında değillerdir.”
-Johann Wolfgang von Goethe
İnsan beyni öğrenmeye eğilimlidir. Öğrendikçe genç kalır. Öğrendikçe mutlu olur. İnsan beyni, zor problemleri ve sorunları çözmekten memnun olur. Yeni bir dil öğrenmek de tam olarak bunu sağlamaktadır.
Bir çok insan beyinlerini canlı tutmak için çeşitli bulmacalar, sorular çözer ya da oyunlar oynarlar. Ancak yeni bir dil öğrenmeye çalışmak, tüm bunlara göre çok daha karışılığı olan bir eylem olacaktır.
İkinci bir dil öğrenmek kariyeriniz için pozitif bir özellik olacaktır. Ayrıca kişisel gelişiminize de oldukça iyi etki edecektir. Karşılaştırma yapmak gerekirse, İkinci bir dil bilen insanlar bilmeyenlere göre;
- genel zekası daha yüksek,
- bilişsel yeteneklere daha gelişmiş
- planlama yapmakta, sıralama yapmakta ve karar vermekte çok daha iyi,
- standart matematik, okuma ve gramer sınavlarında daha başarılı,
- etrafını daha iyi idrak edebilen,
- pazarlama tuzaklarına düşmeyen,
- başkalarının açısından görebilen,
- daha iyi odaklanmaya ve konsantrasyona sahip,
- daha iyi bir hafızaya sahip,mental esnekliği yüksek,
- daha yaratıcı,
insanlar olmaktadırlar.
Yabancı Dil Öğrenmek Beynin Yaşlanmasını Önlüyor
Sürekli çalışan beyinler kolay kolay yaşlanmazlar. Aynen vücudumuzda olduğu gibi beynimizde antrenman yaptıkça genç ve diri kalmaktadır. Araştırmacılar, birden fazla lisan bilen insanlarda Alzaymır ya da hafıza kaybı hastalıkları görülmediğini belirtiyor. Bu da yabancı dilin hafıza üzerindeki en büyük göstergelerinden biridir. Peki iki dil bilmek beynimizi geliştir,yorsa daha fazla dil öğrenmek beynimizi daha da fazla mı geliştirir ? Cevabımız evet. Yine araştırmacılara göre bilinen dil sayısının hafıza kaybı rahatsızlıkları üzerinden büyük bir etkisi var.
Yabancı Dil Nasıl Öğrenilir?
Yabancı dil öğrenme konusunda dünyada bir çok farklı yöntem bulunmaktadır. Ancak şunu unutmayın ki yeni bir dil öğrenmek için asla geç değildir. Beynimiz her daim çalışıp birşeyleri çözmeye niyetlidir.
Öncelikle öğreneceğiniz dile olan ilginizi ölçseniz iyi olur. Eğer bir dili zorunluluktan öğreniyorsanız işiniz pek kolay değil demektir. Dil öğrenmeyi bir oyun bir eğlence haline getirmelisiniz. Dilin ait olduğu kültüre ait öğeleri incelemeli ve hoşunuza giden detayları kafanıza kazımalısınız. Bu öğrendiğiniz dile olan sempatinizi geliştirecek ve artıracaktır.
Mümkün olduğunca hedef dilinize ait müzikler dinleyin, filmler ya da diziler izleyin.
Eskiden insanlar bilmedikleri kelimeleri bir yere not eder fırsat bulduklarında bu kelimelerin anlamlarına bakarlardı. Artık kimsenin bu kadar zamanı yok. Zaten böyle bir yönteme de gerek yok. Elinizdeki akıllı telefonlarda onlarca sözlük uygulaması bulunuyor. Bilmediğiniz her kelimeyi mutlaka sözlükte arattırın ve anlamını öğrenin. Üstelik bunu aynı kelime için defalarca yapmanız gerekse bile…
Günlük kelimeleri öğrenmeye çalışın. Dil bilimciler, hangi dil olursa olsun gündelik yaşamda bir insanın maksimum 100 kelime kullandığını, daha fazlasına ihtiyaç duymadığını belirtiyorlar.
Beyniniz öğrenmek için yaratılmıştır. Üstelik öğrenirken eğlenmektedir de. Her gün kendimize belirli bir süre ayırarak hem gündelik yaşamlarımızın stresinden uzaklaşabilir hem de kendimize yeni değerler katabiliriz. Üstelik yaşlandığımızda iyi ki yapmışım diyebileceğimiz bir şeyler de olması cabası.
Yabancı dil öğrenmek mutluluktur…