Yazıda neler var?
Yeminli Tercümanlar Nasıl Yemin Eder?
Yeminli tercümanlık, tıpkı avukatlık ve doktorluk gibi serbest çalışmayı mümkün kılan bir meslek grubudur. Ancak serbest çalışılan her meslekte olduğu gibi yeminli tercümanlıkta da güven unsuru son derece önemlidir.
Bu sebepten dolayı tercümanlar için yemin müessesesi getirilmiştir. Bu yemin sayesinde hem resmi kurumlar hem de tercüman ile çalışacak olan kimseler açısından güven unsuru tam manasıyla sağlanmış olur. Yeminli tercümanların üç şekilde yemin etmeleri mümkün kılınmıştır. Bunlardan bir tanesi mahkeme huzurunda yemin etmek, bir diğeri ise noter huzurunda yemin etmektir.
Mahkeme Huzurunda Yemin
Mahkeme huzurunda edilen yemin uzun vadeli etki göstermeyecek olan, daha doğrusu kalıcı olmayan bir yemindir. Şöyle ki, mahkemelerin çeşitli durumlarda tercümana gereksinimleri olabilir. Bilhassa Türkçe bilmeyen kimselerin savunmalarının ve mahkemedeki beyanlarının anlaşılabilmesi için tercüme şarttır. Bu durumda mahkeme heyeti yeminli tercümana başvurur. Tercüman yemini hakim huzurunda eder.
Mahkemenin tercümana gereksinimi sona erdikten sonra ise farklı bir mahkeme karşısında yine aynı tercümana ihtiyaç duyulması halinde yeminin tekrar edilmesi gerekir. Ancak bu durum, daha önceden edilmiş olan yeminin geçersiz kılınması anlamına gelmez. Örnek olarak yeminli tercüman son katıldığı mahkemede tercüme ettiği metni üçüncü kişilere mahkeme sona erdikten sonra ifşa edemez.
Noter Huzurunda Yemin
Noter huzurunda yemin edilmesi ise daha ziyade serbest meslek olarak tercümanlık işini yapmak isteyen tercümanlar için söz konusu olan bir müessesedir. Bu yemin, tercüman ile çalışmak isteyen kimseye güven verme özelliğine sahiptir. Öte yandan bu yemin noter tasdikli olduğundan ötürü resmi belge niteliği de mevcuttur. Şu halde, yeminli tercümanın etmiş olduğu yemin hukuk sistemi tarafından da güvence altına alınmış olup bu güvence tercüman ile çalışan kimseyi korumaya yöneliktir.
Yeminin İçeriği Ne Şekilde Olmalıdır?
Yeminin içeriğinde öncelikli olarak yeminli tercümanın görevini layıkıyla yapacağı yer alır. Aynı zamanda bu çevirinin herhangi bir baskı altında kalınmaksızın ahlaki bir şekilde gerçekleştirileceği, mesleki etikten hiçbir surette ayrılamayacağı, tercümenin dosdoğru yapılacağı gibi noktalar da mevcuttur. Nihayetinde bu metnin içeriğinde tercümanın icra ettiği meslek icap edince öğrendiği ve öğrenebileceği her türlü sırrı gizli tutacağı, üçüncü kişiler ile sebebi her ne olursa olsun paylaşmayacağı ve bu tercümeyi yaparken gerekse çalıştığı kimseye gerekse herhangi bir üçüncü kişiye zarar vermekten itina ile kaçınacağı da yer alır. Bu yemin ile tercüman yeminin içeriğine dayalı olarak sebep olabileceği her türlü olumsuz duruma ilişkin adli ve cezai sorumluluğu da üstlenmiş sayılır.
Yemin Etmiş Olan Tercüman Her Türlü Çeviriyi Yapabilir mi?
Yeminli tercüman teoride her türlü çeviri işlemi ile meşgul olabilir. Ancak cezai ve adli sorumluluğu bulunduğundan ötürü bazı işlerden kaçınması gerekecektir. Örnek olarak tam olarak hakim olmadığı herhangi bir lisan, teknik terimler içeren, uzmanlık alanı olmayan ve layıkıyla çevirisini gerçekleştiremeyeceğine inandığı bir metin ya da kendisine güvenmediği bir konu olması halinde çeviriden kaçınmak meslek etiği uyarınca yeminli tercümanın görevidir.
Yeminli Tercümanlar Her İşi Almak Zorunda mıdır?
Serbest çalışan yeminli tercümanlar kural olarak iş ve işveren seçiminde özgürdürler. Bu sebeple herhangi bir sebep göstermeye gerek olmaksızın bir işi reddedebilir ya da reddettiği iş ile birebir aynı nitelikteki farklı bir işi alabilir.